Hakkımda
- suzan sarı
- 2002’de İstanbul Üniversitesi, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu.2006’dan bu yana çeşitli yerli ve yabancı yayınlarda edebiyat eleştirisi ve çevirileri yayımlandı. Basım ve dağıtımını kendisinin yaptığı Sans Eseri, Günaydın Kral ve Şiirler adlı üç görsel şiir kitabı bulunmaktadır. Ayrıca, Wayne C. Booth’un İroninin Retoriği, Sinisa Malesevic’in Savaşın ve Şiddetin Sosyolojisi, Noel Carroll’un Korkunun Felsefesi veya Kalbin Paradoksları, Satyajit Ray’in Bizim Filmlerimiz Onların Filmleri adlı kitaplarını çevirdi.
sevgili suzan,
YanıtlaSilson işlerinde kamasutra pozisyonlarını kullanmanı çok faşizanca bulduğumu söylemek istiyorum.renk ve boyut olarak o kadar güçlü görsel öğenin arasında sayfadaki tüm dengeleri bozuyorlar. gözümüz kayıyor ister istemez ve iki film birden kuşağı gelip geçiyor gözümüzün önünden, sonra medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavara karşı vermiş olduğumuz, doğal olana hayır direnişlerimizi hatırlatıyor ister istemez. ikiyüzlü ahlak anlayışımızı yüzümüze vuruyorsun bu mübarek günlerde.
Faşizme karşı dimdik, kamasutrayla durabiliriz mi demek istedin bu işinde suzan
sevgili derya,
YanıtlaSilherkesin hayatından bir parça bulabileceği şiirler yazmak istedim:)
bu daha çok "faşizme karşı bacak omza" gibi olmuş olsa da olmuş, olmasa da olmuş. ama faşizme karşı olana beddua etmek gibi olmuş olması olmamış.
YanıtlaSilnazirenle bin yaşayasın suzan hanım.
YanıtlaSilgörsel tamam (veya tamam olabilir), ama izin verirsen başlığa küçük bir ilavede bulunayım:
"faşizme uzanan eller kırılsın papaşacığım"
ali k. metin
teşekkürler, sloganların iyi yönü bu zaten, geliştirilebilir olması. çarpıtılmasının iyiliği tartışılabilir tabi.
YanıtlaSilMeral'in olmamış dediği şey de bu yüzden aslında olmuş, sloganlaştırırsak "faşizme karşı estet estete"